Aylık arşiv: Ağustos 2025

Fabl – Mark Twain – Çeviren: Güneş Soybilgen

Bir zamanlar bir ressam varmış. Minicik çok güzel bir resim yapmış, onu aynadan görebileceği bir yere koymuş. “Böylece mesafe iki katına çıkıp resmi yumuşatıyor, öncekinden çokdaha güzel oldu,” demiş. Ormandaki hayvanlar, bu haberi ev kedisi sayesinde öğrenmişler. Kedi, diğer hayvanlardan … Okumaya devam et

Çeviri Öykü kategorisine gönderildi | , , ile etiketlendi | Yorum yapın

Bütün O Kitapları Bir de Uyurlarken Okumak İsterdim – Gökçenur Ç.

bir ben bir de kuş portakal sanıyoruz yazın adını evler bizimle aynı anda uyur uyanır. bu sabah bizim ev birkaç saniye gecikti. uyandığımda havada adlandıramadığım bir tuhaflık vardı. daha ben ne olduğunu anlayamadan ev uyandı. her şey tastamam olunca varlığı … Okumaya devam et

Şiir kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın

Van Gogh’a Mektup – Senem Gökel

Sevgili Gogh, O tarlalar boştu da, başaklar hışırdarken ve topraktan yükselen sesler çevrende dans ederken, sen de koştun ve tabancan elindeydi ve bastın tetiğe. Bir kan patladı, elin yukarı titredi, indi. Ah, o başa dert kallavi yaşam, parmak tırmalayan saçaklardan … Okumaya devam et

Öykü kategorisine gönderildi | , ile etiketlendi | Yorum yapın

Sabahın Körü – Lawrence Schimel – Çeviren: Gökçenur Ç.

Alarmı çaldı, ben kalktım. Sabahları tam bir zombi gibidir sevgilim, kahvesine şeker yerine tuz atacak kadar dalgındır ki bunu yapmışlığı var. Mutfağa gidip bir kahve yapıyorum, fincanına hep koyduğu kadar şeker koyuyorum, duştan çıktığında her şey hazır olsun diye. Banyoya … Okumaya devam et

Çeviri Öykü kategorisine gönderildi | , ile etiketlendi | Yorum yapın

Foto – Açelya Duran

Göremedim ama –daha önce buraya gelmiştim biliyorum– şu meydanın arkasında bir yerde deniz var. Yosunlu su kokusu, midye kokusu aklımda. Hava yine olağan dışı. Renkler puslu, bulutlu ve soğuk ama esinti, tenime sıcak sıcak üflüyor. Olmayan güneşte ısınıyor kemiklerim. Beynim … Okumaya devam et

Öykü kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın

Bir Öbek Menekşe – Tülay Güzeler

Televizyonu da kurulmuş, kilimleri de serilmiş evine, ağır ağır tırmandığı ilk akşam. Bir, adım sesleri yoruyor onu, bir de her basamakta iyice ağırlaşan bacakları. Anahtarı çantasında ararken de acemi, kapıdaki kilidi döndürürken de. Ne koridorun ucundaki iri yapraklı bitkiler ne … Okumaya devam et

Öykü kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın

Haşim’in Merdiveni ve Kış – Turgay Kantürk

  Başımda eski şarkılardan yeni bir taç her dem avare döndüm durdum yoklukta durma yağdı üstüme bakraç bakraç şiir, ne işim vardı benim bu çoklukta. Dinmedi hiç iç sızısı yaban sesimin çığlık çığlığa hep o güzellik çağrısı her gün inip … Okumaya devam et

Şiir kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın

Okaliptüs – Didem Çelenk

1938 yılı Ağustos ayında Akçapınar Köyü, daha evvel görülmemiş bir belayla boğuşuyordu. Körfez, bataklığın pençesinde can çekişiyordu adeta. Yöre halkı için yabancı bu garabetle uğraşması hiç kolay değildi. Sivrisinekler cirit atıyor, hastalık yayıyor ve çoluk çocuk sıtmadan kırılıyordu. Uzun istişareler … Okumaya devam et

Öykü kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | 1 Yorum

Mezarlık Otel – Aslıhan Gökbulut

Doktorun bekleme odasında oturmuş sıranın bana gelmesini bekliyordum. Gergin ve sıkıntılıydım. İçeri girecektim, tahlil sonuçlarına bakacaklardı ve bana yine hastalığıma neyin neden olduğunu bilmediklerini söyleyeceklerdi. Bu nedeni belli olmayan hastalıkların genel nedeni ise hep gerginlik ve stresti. Bunu duyunca yine … Okumaya devam et

Öykü kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | 2 Yorum

Ben Refik miyim – Cüneyt Uzunlar

yirmi birinci yüzyıl’ın ilk yılları. her tarihi yarımada ziyaretinde aynı hadiseyi, gözlerden uzak kuytu bir köşede dövdüğü akranından herkesin ortasında nasıl dayak yediğini hatırlıyordu refik… dalgın bakışlarını kaldırıp kocaman, upuzun çınarların tepesine dikti. balıkçılların orda ne işi vardı… bir apartmanın … Okumaya devam et

Öykü kategorisine gönderildi | ile etiketlendi | Yorum yapın