-
Son Eklenenler
- Başka Dünyaların Haiku’ları – İbrahim Berksoy
- Eski Zaman Havuzu Haiku – Seyhan Erözçelik
- Şafağın Değirmeni – Güneş Soybilgen
- Kim Olduğumu Hatırladığımda – Songül Özgün
- Mustafa’nın Canı Tatlı Çekemez mi? – Hasip Bingöl
- John Ashbeyr’den Şiirler – Çeviren: Hatice Kurun
- James Joyce’tan Şiirler – Çeviren: Güneş Soybilgen
- Güldane – Tülay Kale
- Kış Manzarası – Mustafa Sevinç
- Son Kart – Didem Gürhan
- Zippo – James Ross – Çeviren: Güneş Soybilgen
- Kadın mı, Kaplan mı? – Frank Stockton – Çeviren: Didem Çelenk
- İlkbahar Senfonisi – Yannis Ritsos – (Türkçede ilk kez Yitik Ülke’de) – Çeviren: Olga Okay
- John Donne’dan Şiirler – Çeviren: Güneş Soybilgen
- Temaşa – Şebnem Kutluca
-
-
Arşiv
-
Kategoriler
-
-
En Çok Okunanlar
- Temaşa – Şebnem Kutluca (487)
- Sendelemek – Kadir Aydemir (414)
- Son Kart – Didem Gürhan (390)
- Kadın mı, Kaplan mı? – Frank Stockton – Çeviren: Didem Çelenk (320)
- Dev Kralın Tacı – Bergin Azer (311)
- Kibele’nin Gözyaşları – Güneş Soybilgen (283)
- James Joyce’tan Şiirler – Çeviren: Güneş Soybilgen (278)
- Mustafa’nın Canı Tatlı Çekemez mi? – Hasip Bingöl (239)
- Şafağın Değirmeni – Güneş Soybilgen (179)
- John Donne’dan Şiirler – Çeviren: Güneş Soybilgen (167)
- Saçlar Saçlar Saçlar – Kadir Aydemir (166)
- John Ashbeyr’den Şiirler – Çeviren: Hatice Kurun (157)
- İlkbahar Senfonisi – Yannis Ritsos – (Türkçede ilk kez Yitik Ülke’de) – Çeviren: Olga Okay (157)
- Kış Manzarası – Mustafa Sevinç (149)
- Aramızdaki Kapı – Mieko Kawakami – Çeviren: Hatice Kurun (145)
aforizma örnekleri bergin azer didem çelenk düşünürler ve sözleri Frank Stockton Gökçenur Ç güneş soybilgen güzel sözler haiku haiku tarihi haiku örnekleri haiku şiir sanatı hasip bingöl Hatice Kurun ibrahim berksoy james joyce James Ross japon edebiyatı japon şiiri john ashbery john donne kadir aydemir kısa öykü Olga Okay seyhan erözçelik songül özgün Yannis Ritsos zippo çakmak ünlü yazarlar ve sözleri Şebnem Kutluca
-
Aylık arşiv: Ağustos 2025
Fabl – Mark Twain – Çeviren: Güneş Soybilgen
Bir zamanlar bir ressam varmış. Minicik çok güzel bir resim yapmış, onu aynadan görebileceği bir yere koymuş. “Böylece mesafe iki katına çıkıp resmi yumuşatıyor, öncekinden çokdaha güzel oldu,” demiş. Ormandaki hayvanlar, bu haberi ev kedisi sayesinde öğrenmişler. Kedi, diğer hayvanlardan … Okumaya devam et
Çeviri Öykü kategorisine gönderildi
Fabl öykü, güneş soybilgen, mark twain ile etiketlendi
Yorum yapın
Bütün O Kitapları Bir de Uyurlarken Okumak İsterdim – Gökçenur Ç.
bir ben bir de kuş portakal sanıyoruz yazın adını evler bizimle aynı anda uyur uyanır. bu sabah bizim ev birkaç saniye gecikti. uyandığımda havada adlandıramadığım bir tuhaflık vardı. daha ben ne olduğunu anlayamadan ev uyandı. her şey tastamam olunca varlığı … Okumaya devam et
Van Gogh’a Mektup – Senem Gökel
Sevgili Gogh, O tarlalar boştu da, başaklar hışırdarken ve topraktan yükselen sesler çevrende dans ederken, sen de koştun ve tabancan elindeydi ve bastın tetiğe. Bir kan patladı, elin yukarı titredi, indi. Ah, o başa dert kallavi yaşam, parmak tırmalayan saçaklardan … Okumaya devam et
Sabahın Körü – Lawrence Schimel – Çeviren: Gökçenur Ç.
Alarmı çaldı, ben kalktım. Sabahları tam bir zombi gibidir sevgilim, kahvesine şeker yerine tuz atacak kadar dalgındır ki bunu yapmışlığı var. Mutfağa gidip bir kahve yapıyorum, fincanına hep koyduğu kadar şeker koyuyorum, duştan çıktığında her şey hazır olsun diye. Banyoya … Okumaya devam et
Foto – Açelya Duran
Göremedim ama –daha önce buraya gelmiştim biliyorum– şu meydanın arkasında bir yerde deniz var. Yosunlu su kokusu, midye kokusu aklımda. Hava yine olağan dışı. Renkler puslu, bulutlu ve soğuk ama esinti, tenime sıcak sıcak üflüyor. Olmayan güneşte ısınıyor kemiklerim. Beynim … Okumaya devam et
Bir Öbek Menekşe – Tülay Güzeler
Televizyonu da kurulmuş, kilimleri de serilmiş evine, ağır ağır tırmandığı ilk akşam. Bir, adım sesleri yoruyor onu, bir de her basamakta iyice ağırlaşan bacakları. Anahtarı çantasında ararken de acemi, kapıdaki kilidi döndürürken de. Ne koridorun ucundaki iri yapraklı bitkiler ne … Okumaya devam et
Haşim’in Merdiveni ve Kış – Turgay Kantürk
Başımda eski şarkılardan yeni bir taç her dem avare döndüm durdum yoklukta durma yağdı üstüme bakraç bakraç şiir, ne işim vardı benim bu çoklukta. Dinmedi hiç iç sızısı yaban sesimin çığlık çığlığa hep o güzellik çağrısı her gün inip … Okumaya devam et
Okaliptüs – Didem Çelenk
1938 yılı Ağustos ayında Akçapınar Köyü, daha evvel görülmemiş bir belayla boğuşuyordu. Körfez, bataklığın pençesinde can çekişiyordu adeta. Yöre halkı için yabancı bu garabetle uğraşması hiç kolay değildi. Sivrisinekler cirit atıyor, hastalık yayıyor ve çoluk çocuk sıtmadan kırılıyordu. Uzun istişareler … Okumaya devam et
Mezarlık Otel – Aslıhan Gökbulut
Doktorun bekleme odasında oturmuş sıranın bana gelmesini bekliyordum. Gergin ve sıkıntılıydım. İçeri girecektim, tahlil sonuçlarına bakacaklardı ve bana yine hastalığıma neyin neden olduğunu bilmediklerini söyleyeceklerdi. Bu nedeni belli olmayan hastalıkların genel nedeni ise hep gerginlik ve stresti. Bunu duyunca yine … Okumaya devam et
Ben Refik miyim – Cüneyt Uzunlar
yirmi birinci yüzyıl’ın ilk yılları. her tarihi yarımada ziyaretinde aynı hadiseyi, gözlerden uzak kuytu bir köşede dövdüğü akranından herkesin ortasında nasıl dayak yediğini hatırlıyordu refik… dalgın bakışlarını kaldırıp kocaman, upuzun çınarların tepesine dikti. balıkçılların orda ne işi vardı… bir apartmanın … Okumaya devam et