Sevgili Gogh, O tarlalar boştu da, başaklar hışırdarken ve topraktan yükselen sesler çevrende dans ederken, sen de koştun ve tabancan elindeydi ve bastın tetiğe. Bir kan patladı, elin yukarı titredi, indi. Ah, o başa dert kallavi yaşam, parmak tırmalayan saçaklardan süzüldü. Gök yıldızlandı, bir ışık çevreledi hepsini ve döndüler…