
Kuzma Sergeevich Petrov-Vodkin
Köşelerine baktım. Yükselen kısımlarına…
…ne dersiniz ona: prizma mı? Ben isim veremem şimdi.
Bilmiyorum çünkü. … Öyleyse onun dik kesiti gibi.
Dışa bakan.
Duvarın…
…duvarların! İnsanlar geçsin diye, arabaların;
at, öküz arabalarının…
Yerler mi? İncelikli; oluklu, taş döşeme… …sokaklar!
Dar!
(Sen bu sokaklarda yürümüş müydün; adını hayal ettiğim…?
Yürüyüp… …kavuşmayı… Kavuştun mu? O da sana.
Harnubun dalları arasına saklanıp soyundunuz muydu?
Çıkarıp vücudunuzu ortaya, -dalların arasında hem de
gecenin içinde -oraya…)
Beklediniz! İki suyun kavuşması gibi suya…
***
Arkana bakarak vardığın sandal nereye götürdü içimizdeki bizi.
Bizi ayırarak götürenlerden sonra evler yıkıldı burada.
Pencereler, pencerelerden bayırlara bakıyor:
Zeytinlere, bağlara, incirlere…
Pencereler; yıkılmış evlerin taşlarına…
Sen şimdi bir harnupsun. O zamandan. Şimdi.
Burada.
Bahçeler arasından karşı kıyıya bakan…
–
Bu öykü , yazarın yakında Yitik Ülke Yayınları’ndan yayımlanacak olan Veda: Bakır Yırtık adlı yeni kitabındandır.